Spinal Şok

Spinal Şok Nedir?

Spinal şok, omurilik yaralanmasının neden olduğu, omurilik lezyonunun altındaki vücut kısmında motor, duyu ve otonomik fonksiyonların geçici olarak kaybolduğu bir durumdur. Spinal şok, omurilik yaralanmasının hemen ardından ortaya çıkar ve lezyon seviyesinin altındaki vücut kısmında aşağıdaki belirtilerle karakterize edilir:

  • Motor fonksiyon kaybı: Omurilik lezyonunun altındaki vücut kısmında kas gücünün kaybolması veya azalmasıdır. Bu, kollarda, bacaklarda, karın kaslarında ve pelvik taban kaslarında güçsüzlük veya felç olarak kendini gösterebilir.
  • Duyu fonksiyon kaybı: Omurilik lezyonunun altındaki vücut kısmında dokunma, sıcaklık, ağrı ve pozisyon duyusunun kaybolmasıdır. Bu, karıncalanma, uyuşma veya hissizlik olarak kendini gösterebilir.
  • Otonom fonksiyon kaybı: Omurilik lezyonunun altındaki vücut kısmında kan basıncı, kalp atış hızı, solunum ve idrar-dışkı kontrolü gibi otonomik fonksiyonların bozulmasıdır. Bu, kan basıncının düşmesi, kalp atış hızının artması, solunumun bozulması ve idrar-dışkı kaçırma olarak kendini gösterebilir.

Spinal Şokun Nedenleri

Spinal şok, omurilik yaralanmasının neden olduğu bir durumdur. Omurilik yaralanmaları, genellikle trafik kazaları, düşmeler, spor yaralanmaları ve silah yaralanmaları gibi travmatik olaylar sonucunda meydana gelir. Omurilik yaralanmaları, omuriliğin kendisinde, omuriliği çevreleyen kemiklerde veya dokularda meydana gelebilir.

Spinal Şokun Evreleri

Spinal şok, genellikle dört evrede ilerler:

  • Faz 1 (İlk 24 saat): Bu evrede, omurilik yaralanmasının hemen ardından, omurilikteki sempatik sinir lifleri baskılanır. Bu, kan basıncının düşmesine, kalp atış hızının artmasına ve solunumun bozulmasına neden olur.
  • Faz 2 (24-72 saat): Bu evrede, omurilikteki sempatik sinir lifleri uyarılır. Bu, kan basıncının artmasına, kalp atış hızının düşmesine ve solunumun düzelmesine neden olur.
  • Faz 3 (72-3 hafta): Bu evrede, omurilikteki sempatik sinir lifleri yeniden düzenlenir. Bu, kan basıncının ve kalp atış hızının stabilize olmasına neden olur.
  • Faz 4 (3 haftadan sonra): Bu evrede, omurilikteki sempatik sinir lifleri tamamen iyileşir. Bu, normal otonomik fonksiyonların geri kazanılmasına neden olur.

Spinal Şokun Teşhisi

Spinal şok tanısı, genellikle hastanın öyküsü, fizik muayene ve görüntüleme testleri ile konulur. Hastanın öyküsü, omurilik yaralanmasının nedenini, zamanını ve şiddetini belirlemek için önemlidir. Fizik muayenede, motor, duyu ve otonomik fonksiyonların değerlendirilmesi yapılır. Görüntüleme testleri, omurilik yaralanmasının yerini ve şiddetini belirlemek için kullanılır.

Spinal Şokun Tedavisi

Spinal şok tedavisi, genellikle destekleyici bakıma dayanır. Bu, hastanın yaşamsal fonksiyonlarının desteklenmesini, ağrının kontrol edilmesini ve komplikasyonların önlenmesini içerir.

  • Yaşamsal fonksiyonların desteklenmesi: Spinal şok nedeniyle kan basıncı, kalp atış hızı ve solunum bozulabilir. Bu nedenle, hastanın yaşamsal fonksiyonları yakından takip edilmeli ve gerekirse destekleyici tedaviler uygulanmalıdır.
  • Ağrının kontrolü: Spinal şok nedeniyle hastalarda ağrı olabilir. Bu ağrı, genellikle kas spazmları, bası yaraları ve diğer komplikasyonlardan kaynaklanır. Ağrının etkili bir şekilde kontrol edilmesi, hastanın konforunu ve iyileşme sürecini olumlu etkiler.
  • Komplikasyonların önlenmesi: Spinal şok nedeniyle hastalarda enfeksiyon, tromboz, derin ven trombozu, bası yaraları ve diğer komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonların önlenmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.

Spinal Şokun Prognozu

Spinal şok, genellikle geçici bir durumdur. Ancak, omurilik yaralanmasının ciddiyeti, spinal şok döneminin süresini ve şiddetini etkiler. Omurilik yaralanması ne kadar şiddet


Yayımlandı

kategorisi