Hz. Muhammed ölüm döşeğinde yatarken yaşandığı iddia edilen ve İslam tarihine kırtas hadisesi olarak geçen olayın ne olduğunu, hangi hadis kaynaklarına dayandığını aşağıdaki videoda çok kısa bir özet şeklinde izleyebilirsiniz. Bu olayla ilgili yaptığım analizi ise vidoenun hemen altına ekliyorum. Bu anlattıklarım, elimden geldiğince tarafsız olarak ve düz mantık kullanarak elde ettiğim kendi düşüncelerimdir. Kimse ciddiye almak zorunda değil. Fakat okuma zahmetini gösteren herkese şimdiden teşekkür ederim.
https://www.youtube.com/watch?v=lYnrWk28Uek
Bu hadis doğruysa bile, mezhepsel bir ayrılığa neden olacak bir kanıt olması zor. Çünkü vasiyetini yazmak için kağıt kalem getirin diyor, ama yerime geçecek adamı yazacağım demiyor. Vasiyeti ise her şey olabilir. Mesela çok güzel bir hadisi şerif de olabilir, ailesinin korunmasıyla ilgili de olabilir, mal varlığıyla ilgili de olabilir. Ufak bir ihtimal olsa bile yerine geçecek kişi de olabilir.
Ama koca İslam peygamberinin böylesine önemli bir işi (devlet başkanını seçme işi) en son nefesine saklaması düşük ihtimal. Çünkü tedbirsiz davranmasından ötürü böyle bir görevi yapamadan vefat etmişse, bu defa peygamberin başarısız olduğu gibi saçma sapan bir durum ortaya çıkar. O güne kadar onu mucizelerle koruyan Allah, peygamberi görevini tamamlayamadan canını almış olur. Bu durum bana pek inandırıcı gelmiyor.
Ama gerçekten böyle bir olay gerçekleşmiş ise, o dönemde peygamberin isteklerinin (kağıt kalemle vasiyetini yazma isteği) bugün sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın emirleri kadar bile ciddiye alınmadığını gösteriyor. Sonuçta Allah’ın yüce peygamberi son nefesinden önce bir şey istemişse, bu isteğinin mutlaka yerine getirilmesi gerekirdi.
Fakat şundan eminim ki, o istek yapılsaydı bile insanlar mezhepsel ayrılıklar için başka meseleleri bulup gün yüzüne çıkaracak ve yine aynı tartışmaları yapacaktı. Çünkü bence mezheplerin kökeninde ilk İslam devletindeki Arap halklarla Arap olmayan müslüman halkların arasındaki siyasi çatışmalar ve yapılan zulüm uygulamaları var. Emeviler’in özellikle Araplar dışındaki müslümanlara uyguladığı sistemsel baskı ve zulüm karşısında tüm muhalifleri HZ. Ali ve Hz. Hüseyin’in tarafında muhalefette toplandılar ve güç kazandılar. Böylece zamanla güçlü İslam imparatorluğu dağılarak farklı İslam devletleri ortaya çıktı.