İstiklal Marşı: Türk Milletinin Bağımsızlık ve Özgürlük Destanı
İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini anlatan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi marşı olan bir şiirdir. Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmış ve Osman Zeki Üngör tarafından bestelenmiştir. İlk olarak 12 Mart 1921’de TBMM’de okunmuş ve 1923’te resmi olarak kabul edilmiştir.
İstiklal Marşı, dört kıtadan oluşan bir şiirdir. Her kıta, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin farklı bir yönünü anlatmaktadır. Birinci kıta, Türk milletinin esaret altında yaşadığı dönemi anlatmaktadır. İkinci kıta, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini başlattığı dönemi anlatmaktadır. Üçüncü kıta, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde kazandığı zaferleri anlatmaktadır. Dördüncü kıta ise, Türk milletinin bağımsızlığını ve özgürlüğünü sonsuza dek koruyacağına olan inancını dile getirmektedir.
İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli sembollerinden biridir. Her yıl 23 Nisan’da kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ve diğer resmi törenlerde okunmaktadır. Ayrıca, okullarda öğrencilere öğretilmektedir.
İstiklal Marşı MP3 İndir
İstiklal Marşı’nın MP3 formatında indirilebileceği birçok web sitesi bulunmaktadır. Bu web sitelerinden bazıları şunlardır:
İstiklal Marşı’nın MP3 formatındaki dosyası ücretsiz olarak indirilebilir. Dosya, Windows, macOS, Linux ve Android işletim sistemleriyle uyumludur. Dosya boyutu yaklaşık olarak 4 MB’dir.
İstiklal Marşı’nın Üretici Firması
İstiklal Marşı’nın üretici firması, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’dır. Cumhurbaşkanlığı, İstiklal Marşı’nın resmi kaydını yaptırmış ve dosyayı kamuoyuna açıklamıştır.
İstiklal Marşı’nın Sözleri
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tutunacak.
İnleyen bir nesilmişiz yıkılmışız, yitmişiz;
Yıkılmışız, yitmişiz ama bir daha doğmuşuz.
Çıktık açık meydana bir daha dönmemek üzere;
Yurdumuzu kurtarmak ve yaşatmak üzere.
Başlamışız bir işe ki, ölürüz de dönmeyiz;
Yurdumuzu kurtarmak ve yaşatmak üzere.
Mehmetçiklerimiz var ki, canları canımızdır;
Bastıkları yerler, toprağımızdır.
Şehitlerimiz var ki, her damla kanları,
Vatan için can veren evlatlarımızdır.
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı;
Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tutunacak.
İnleyen bir nesilmişiz yıkılmışız, yitmişiz;
Yıkılmışız, yitmişiz ama bir daha doğmuşuz.
Önemli Not: Bu yazı Google Gemini yapay zekası tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur ve hatalı bilgiler içerebilir. Düzeltmek için iletişim sayfamızdaki formdan veya yine iletişim sayfamızda bulunan eposta adresi yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hata varsa hemen düzeltilmektedir.